Kıyaslamalı Sony RX100 2 İncelemesi
Kıyaslamalı Sony RX100 2 İncelemesi
Bu yazıda Sony RX100 m2 incelemesini yaptık. Sony RX100 2 ile ilgili hemen hiç Türkçe inceleme yok. Benim rastladığım 1-2 yazı da pek inceleme sayılmaz, daha ziyade makinenin özelliklerini yazıp örnek fotoğraflar koymuşlar. Aslında Sony RX100 2 bayağı şaşırtıcı, özel ve ciddi olarak üzerinde durulması gereken bir fotoğraf makinesi. Onunla ilgili kapsamlı bir inceleme yazmak ve hem izlenimlerimi paylaşmak, hem de Türkiye’de fazla bilinmeyen bu makineyi biraz daha iyi tanıtmak istedim.
Sony RX100 2’yi yaklaşık 1 aydır kullanıyorum. Makine sürekli yanımda ve bayağı ayrıntılı olarak test ettiğimi düşünüyorum. Test ederken bazı fotoğrafları diğer iki makinem olan Sony Alpha A35 SLT ve Nikon P300 kompakt ile de çektim, böylece RX100 2’yi hem başka bir üst düzey kompaktla, hem de APS-C sensörlü bir SLT ile kıyaslamak mümkün oldu.
Önce makineyi tanımayanlar için küçük genel bir tanıtım yapalım:
RX100’ün ilk modeli Haziran 2012’de duyurulmuştu. Hatırlarsanız o dönem makine çok büyük sansasyon uyandırdı, pekçok fotoğraf dergisinde kapak oldu ve hatta çok yerde dünyanın en iyi kompakt makinesi seçildi. Mesela bu konuda en prestijli ödül olan EISA 2012-2013’de en iyi gelişmiş kompakt ödülü aldı, snapsort.com’da çıktığı günden beri en iyi kompakt makine listesinde 1 numaradan inmedi (hatta bu yazı yazılırken de RX100 1 ve RX100 2 bir ve ikinci sıraları paylaşıyor).
Rx100 m2 ise RX100 m1 temel farkları
Haziran 2013’te lansmanı yapılan Rx100 2 ise RX100 1 ile neredeyse 1’e 1’e aynı özelliklere sahip. İki makine arasındaki farklar ise şunlar:
1- RX100’de LCD ekran sabit, RX100 2’de hareketli. (Sadece yukarı aşağı hareket ediyor, yanlara etmiyor)
2- RX100, RX100’den çok az daha ufak ve hafif (RX100 213g., RX100 2 281g) ancak elinize aldığınızda fark hissettiğinizi söylemek güç, ikisini aynı kabul edebilirsiniz.
3- RX100, maksimum 6400 ISO’ya çıkıyor, RX100 2 ise 12800 ISO’yu destekliyor.
4- RX100’de flaş kızağı yok, RX100 2’de var. (A99 ve A58’te kullanılmaya başlayan yeni flaş kızağı, minolta kızak değil)
5- RX100 2’de Wifi ve NFC desteği var.
6- RX100’ün (ABD) fiyatı yaklaşık 600 dolar civarında, RX100 2 ise 800 dolar civarında (Aslında RX100’de ilk çıktığında bu fiyatlarla satılıyordu, fiyatı RX100 2 çıkınca düştü).
7- RX100 Normal CMOS sensör kullanıyor, RX100’de ise arka aydınlatmalı (backlighted) CMOS var. (BKZ. sensör başlığı)
RX100 2, Haziran 2013’te duyuruldu ama Eylül-Ekim’e kadar çoğu ülkede satışı başlamadı, dolayısıyla Avrupa ülkelerinde stoklara girişi bayağı yeni. Türkiye’de de bulmak çok kolay değil, yeni yeni geliyor ve haliyle TR fiyatları da makul denemez. RX 100 2’nin Türkiye’de yetkili satıcı fiyatı 2200-2300-TL aralığında. (Bu yazıyı kaleme alırken fotografium’da 2000-TL’ye gördüm ve şu ana kadar gördüğüm en uygun TR fiyatlı RX100 2 bu, ne kadar bu fiyattan satılır bilemiyorum). RX100 1 ise bulunması daha kolay, fiyatı 1650-TL’lerden başlıyor, 1700-1800-TL aralığında bulunabiliyor.
Gerek RX100, gerekse RX100 2, bir kompakt için oldukça yüksek fiyatlı makineler, hatta başlangıç seviyesi kit lensli bir SLR/SLT’den pahalılar. O yüzden alma niyetiniz varsa, bu fiyata değip değmeyeceğini iyi düşünmek gerek.
RX100’ü çeşitli yönleriyle tanıtmak gerekirse:
Rx100 m2 SENSÖR:
Hepimizin bildiği üzere fotoğraf kalitesinde en önemli kriterlerden biri (hatta en önemlisi) fotoğraf makinesinin sensörünün boyu.
Aslında RX100 2’nin de belki en büyük özelliği ve bu kadar sansasyon yaratmasını nedeni de sensörü. RX100 normal kompakt makine boyutlarında olmasına rağmen içine bugüne kadar hiçbir fotoğraf makinesi üreticisinin bu boyutta bir makineye koyamadığı kadar büyük (1 inch) bir sensör konmuş.
Sensör boyunu kıyaslamalı olarak şu tabloda görebilirsiniz:
RX100 2’nin içindeki sensör yukarıdaki gelişmiş bir kompakt makinenin sensöründen yaklaşık 4 kat büyük ve kendisinden çok daha büyük ebatlı makinelerin sensörleriyle neredeyse aynı boyutta. Mesela RX100’in içindeki sensörün boyu, Nikon’un aynasız makinesi olan “Nikon 1” (J1) serisinin sensörü ile aynı ama Nikon J1 lens takıldığından ceket cebinize bile sığmazken, RX100 gömlek cebinize sığabilecek bir makine.
Tabii sensör büyük derken kompakt bir makineye göre büyük olduğunun da tekrar altını çizmek gerek, yoksa yukarıda da görüleceği üzere normal bir SLR/SLT makinenin (örneğin Sony Alpha veya NEX serisi) sensörü RX100’ün sensöründen hala 3 kat büyük. Bununla birlikte RX100’ün örneğin A35’e kıyasla bazen çok şaşırtıcı fotoğraf kalitesi verdiğini de aşağıda göstereceğim. Yine de örnek fotoğrafları kıyaslarken lütfen sensör boylarını dikkate alınız.
RX100 2’nin sensörü ile ilgili çok önemli gördüğüm bir ayrıntı da arka aydınlatmalı (backlighted) CMOS kullanılmış olması. RX100 1’de sensör arka aydınlatmalı değil ve bence bu iki makinenin arasında en büyük fark da aslında bu. Yabancı incelemelerde bu konunun üzerinde pek durulmuyor ve hatta çoğu sitede sensörün arka aydınlatmalı olduğunun bahsi bile geçmiyor. Ancak yine arka aydınlatmalı CMOS kullanan ve loş ışık performansına hayran olduğum Nikon P300 sahibi olduğum için, RX100 2’ye beni çeken en önemli şey aslında backlighted CMOS kullanması oldu, zira P300 tecrübemle bu makinelerin ışığın azaldığı ortamlarda ne kadar şaşırtıcı ve aydınlık fotoğraflar ürettiğini biliyordum. Nitekim Sony’nin iddiasına göre de sensörün back light olması %40 daha iyi ışık algılaması sağlıyor. Bu arada RX100 2’nin dünyadaki en büyük arka aydınlatmalı CMOS sensör kullanan makine olduğunun da altını çizmek gerek, bu makineden daha büyük backlight CMOS sensöre sahip bir fotoğraf makinesi yok.
Rx100 m2 LENS:
Fotoğraf kalitesinde sensör boyundan sonra ikinci öncelikli konu lens olduğundan, biz de RX100 2’nin lensine bir bakalım: Hem RX100 1, hem de RX100 2 aynı lense sahip: Carl Zeiss Vario-Sonnar T* 1.8 – 4.9.
Lensin verdiği açı Full Frame makinelerdeki (Mesela A99) 28mm-100mm aralığına denk geliyor. Aynı açı APS-C sensör makinelerde (Mesela A37, A58, A77) 18-66 mm aralığına eşit yani RX100’ün görüş açısı hemen hemen 18-70 bir lens takılmış A77 ile aynı.
Lens en geniş açı olan 18mm’de 1.8 diyaframa sahip. En dar açı olan 66mm’de ise 4.9’a tırmanıyor. Lensin en dar diyaframı ise F11. Hem sensör, hem lens küçük olduğu için diyaframı daha küçültmek mümkün olamamış, o yüzden F11’in üzerine çıkamıyorsunuz.
Tüm kompakt makinelerde olduğu gibi sensör lens arası mesafe daha kısa olduğu için alan derinliği kavramı da SLR/SLT makinelerden daha farklı ve alan derinliği her diyaframda daha geniş. O yüzden F11’in üzerine çıkamamak alan derinliğini büyütmek konusunda bir sıkıntı yaratmıyor. Kompakt makineleri diyafram ve alan derinliği konusunda SLR/SLT makinelerden ayrı değerlendirmek gerek, aynı F sayılarını referans alamazsınız. Bu yüzden F16’a çıkamadan nasıl manzara çekeceğim diye düşünmeyin, RX100 ile F8-F11 aralığında SLR/SLT makinelerle en büyük F rakamları ile alacağınız geniş net alanı alabilirsiniz.
F11 diyaframın alan derinliği konusunda sıkıntı olmadığını altını çizdikten sonra, başka bir konuda bir parça sıkıntı yarattığını belirtmek gerek: Çok aşırı aydınlık ortamlarda fotoğraf çekerken, ışığı kısmak için bazen F değerini arttırmak gerekebiliyor ve F11’in üstüne çıkamamak bu konuda bir kısıtlama getirebiliyor. RX100’ün minimum ISO’sunun 160 ve maksimum perde hızının 1/2000 olduğunu da düşünürseniz, 1/2000 perde hızıyla ISO 160’da aşırı güneş altında fotoğraf çekerken keşke F11’in biraz üzerine çıkabilseydik diye düşünmeniz mümkün. Bu durumda diyaframla ilgili yapabileceğiniz birşey yok ama çok mecbur kalırsanız ISO’yu fabrika değerinin altına indirebiliyorsunuz.(100’e kadar). Bu arada yeni makinelerin çoğuna konan yazılımsal nd filitresi seçeneği de yok, çok güneşli çekimlerde bunu biraz aradığımı söylemeliyim, ışığı kısmak için mecburen F değeri yükseltmek zorunda kalıyorsunuz. (Mesela Nikon P330’de bu özellik var).
Sony RX100 m2 Carl Zeiss Farkı
Lensimiz Carl Zeiss olunca keskinlik ve netliğe ayrı bir bölüm ayırmaya gerek var mı bilmiyorum ama yine de soracak olursanız, bizim Carl Zeiss bildiğiniz gibi: Süper keskin ve net! Lens en açık diyaframda da (1.8) aynı keskinliği koruyor, keskinlik arttırmak için F yükseltmek durumunda değilsiniz. Lensin F1.8 F6.3 aralığındaki performansı kusursuz ve bu aralıkta zayıf denilebilecek hiçbir F değeri yok. İlle bir tanesini seçmek gerekirse, 5.6 veya 6.3 “sweet spot” tabir edilen en keskin diyafram denilebilir ama bana sorarsanız keskinlik arttıracağım diye 5.6’ya çıkmanıza gerek yok, 1.8’de çekin büyüteçle piksel piksel incelemedikçe aynı keskinliği görürsünüz. F8’de “çok hafif”, F11’de ise “hafif” bir keskinlik kaybı oluyor, zorda kalmadıkça belki F8’i aşmamak düşünülebilir.
Konumuz merkezdeki keskinlikse, RX100 2, başlangıç/orta sınıf lensli bir A35’i utandırabiliyor. RX100’ün lensinin keskinliğini Sony SAM 18-55 (kit lens), Tamron 18-200, Tamron 17-50 2.8, lensli A35’ten daha keskin sayılabilir. Aşağıdaki tablodaki örnek fotoğraflar tripodla (Steady shot kapalı, 10 saniye gecikmeli deklanşör), 3.10 metreden tüm lenslerde 18mm’de, makine için kontrast/doygunluk/keskinlik değerine dokunmadan (hepsi 0), yaratıcı poz Standart, WB auto ayarında tam merkeze konan bir a4 kağıt test objesi yapılarak ve focus peaking ile manual focus yapılarak çekildi. Net olmayan fotoğraflarda (özellikle kit lens) netleme hatası olmasın diye, birkaç kere daha manuel netleme yapıp en net fotoğraf seçildi. Tüm fotoğraflarda merkezdeki bu a4 kağıt 100% cropla alınıp, üzerinde hiçbir oynama yapılmadan (makineden çıktığı haliyle) PS tablosuna aktarıldı. RX100 2’nin croplanan bölümlerinin A35’ten büyük olmasının sebebi RX100’ün 20Mp le çekerken, A35’in 16 Mp le fotoğraf çekmesi. Görüntü kaybı olmaması için crop’larda küçültme/büyütme yapmadım 1:1 piksel haliyle bıraktım. Fotoğraflar aynı zamanda aynı ışık şartlarında çekildi, RX100 ile A35 fotoğrafları arasında hafif renk farkı olmasının sebebi makinelerin otomatik WB ayarlarının ışığı farklı algılaması.
http://yadi.sk/d/k0cfGj9wFHUL4
(Bu arada konumuz değil ama SAM 18-55’in merkezde ne kadar zayıf olduğunu ve Tamron 18-200’ün de “geniş aralıklı lens keskin olmaz!” inanışını yıkıp, 18-55’i merkez keskinlikte nasıl utandırdığını, hatta keskinliği ile meşhur Tamron 17-50 ile F3.5 hariç neredeyse aynı performası verdiğini de tablodan görebilirsiniz)
A35’e daha üst düzey bir lens takıp deneseydik, keskinlik konusunda nasıl bir sonuç alırdık bilemiyorum, elimdeki (18mm çeken) lensler bunlardı. Muhtemelen daha pahalı lenslerle RX100 keskinlik konusunda gölgede bırakılabilir ama Tamron 17-50 2.8 gibi efsane sayılan bir lense sahip APS-C sensörlü bir makineyle bu KOMPAKT makinenin keskinlik konusunda aşık atması bence inanılmaz derecede takdire şayan ve açıkçası testi yapan ben olmasaydım bu sonuca da inanmazdım, onu da söyleyeyim.
Merkez keskinlikte RX100 olağanüstü bir performans veriyorsa da, köşe keskinlikler için aynı şeyi söylemek güç. Aslında hemen her lens köşelerde keskinlik kaybı yaşar bu bir gerçek ama RX100’ün lensinin köşelerdeki keskinlik kaybı diğer lenslere göre birparça daha fazla gibi geldi bana, bir de siz değerlendiriniz:
http://yadi.sk/d/SXfOHiabFHUTR
Benim görüşüm köşe keskinliğinde RX100’ün (Tamron 18-200’le birlikte) sınıfta kaldığı. Tamron 17-50 bu konuda en başarılı (F2.8 hariç) ve kit lens de bu testte bence hiç fena değil.
Ama neticede bir lensi değerlendirirken asıl kriter odak noktamız yaptığımız merkez keskinlik ve performansı olduğu için, RX100’ün lensinin genel olarak olağanüstü bir başarı sergilediğini ve çok keskin ve başarılı fotoğraflar ürettiğini ve belki de en önemlisi F1.8’de bile son derece keskin olduğunu söylemek sanırım doğru olacaktır.
CA ve Mor saçaklanma konusunda performansını çok başarılı buldum, bayağı ters ışık çekimi yaptım, hemen hiç CA problemine rastlamadım. Bu konuda Tamron 17-50 de çok iyi bir lenstir ama Rx100’ün lensi ondan bile başarılı mesela.
Konumuz lensken, RX100 2’nin porte çekimi için de hiç uygun bir makine olmadığını burada belirtmek gerekiyor. Arka planı öldürmek için 18mm’de F1.8 yetersiz kalırken, 50-60mm’ye çıkınca da diyaframın F4.9’a tırmanması makineyi portreler için kötü bir seçim yapıyor Powerzoomlar istisna, diğer tüm kompaktlarda olduğu gibi diye de ekleyelim.
Rx100 m2 ISO ve YÜKSEK İSO PERFORMANSI
“Lens tamam da, Sony’lerin ISO’su hep kötüdür, RX100 nasıl?” diyorsunuzdur kesin. RX100 2’nin yüksek ISO performansı iyi, hatta ÇOK İYİ ve (belki de en önemlisi) A35’den daha İYİ! Sensör boyu A35’in üçte biri kadar olan bir KOMPAKT makine nasıl A35’ten daha iyi yüksek ISO performansı veriyor, bunu hala anlayabilmiş değilim ama veriyor.
ISO konusunda RX100 2’nin ilk avantajı en düşük ISO’sunun 160 olmasıyla başlıyor. ISO’yu mecbur kalırsanız 100’e kadar indirebiliyorsunuz, ama varsayılan normal ayar 160. Bu sanırım arka aydınlatmalı CMOS teknolojisiyle alakalı, zira aynı tip sensör kullanan Nikon P300/P310/P330’da da ISO 160’dan başlıyor. Makinenin en temiz resim ürettiği ISO 160 olunca zaten yüksek ISO yarışına bir adım önden başlıyorsunuz, çünkü ISO 100’den başlayan bir fotoğraf makinesine oranla perde hızınız %60 yüksek oluyor, bu da fotoğraf çekerken (yaklaşık) 2/3 stop kazandınız demek.
RX100 2’de bir de 18mm’de F1.8 (hem de çok keskin bir F1.8) kullanma avantajınız var, bu da örneğin Tamron 17-50 2.8’e göre 2/3, SAM 18-55 Kit lense göre 2 STOP daha avantaj kazandınız anlamına geliyor. O yüzden örneğin hava kararmaya başladığında A35 ISO 500-ISO 640’lara tırmanmaya başladığında, RX100 2, hala hiç ISO yükseltmeden sıfır noise ile fotoğraf çekmeye devam ediyor. Hava daha da kararıp RX100 de ISO yükseltmeye başladığında ise yüksek ISO’de verdiği performans boyundan beklenmeyecek kadar iyi.
A35’te Sony’nin yüksek ISO için 2 ayarı var: Fotoğrafta noise’u temizle veya olduğu gibi bırak diyebiliyorsunuz. Hemen hepimiz temizle seçeneği açık (High ISO NR -> High) kullanıyoruz ama buna rağmen hemen hepimiz de alpha’lardaki ISO performansından şikayetçiyiz (A57 kullanıcıları hariç belki?). RX100’de noise temizleme ayarını üç şekilde yapabiliyorsunuz: Düşük, Normal, Yüksek. Ben hep normalde kullandım, hiç yükseğe çıkmadım ama normali çok başarılı bulduğumu söylemeliyim. Noise temizlerken detay kaybı oluyor mu derseniz, biraz oluyor tabii, neticede en temiz yüksek ISO performansı verdiği söylenen Canon’lar da fotoğrafı büyürseniz yüksek ISO’da noise’ların azaldığını ama detaylarda da kayıplar olduğunu görüyoruz, haliyle RX100 2’de pek farklı değil. Ama bu kayıplar çok mu derseniz, bence değil. Yüksek ISO performansında RX100 2’nin ürettiği fotoğraflar A35’in ürettiği fotoğraflardan bence “az biraz” değil, ciddi daha başarılı.
İşte örnekler:
Bu arada konu ISO performansından açılmışken, RX100’le Steady shot açık, 18mm, ISO 160, flaşsız elde çekim de 1/25, 1/20 perde hızlarına kadar titremesiz fotoğraf aldığımı belirtmeliyim. (Makinenin önerisi 1/30). 1/15’e indiğimde de temiz fotoğraflar aldığım oldu ama ihtimal %50 gibi, o yüzden sınırı 1:20’de çiziyorum. Referans makinesi olan Nikon P300’de ⅛’de (hatta %50 ihtimalle 1/6’da) elde çekim yaptığımı belirtmek gerek, dolayısıyla bu konuda P300’e göre yaklaşık 2 stop dezavantajl ama normal olan Rx100’ün perde hızı, bu konuda P300 sıradışı bir makine sadece.
Sony rx 100 m2 ISO örnekleri
RX100 2, ISO 6400, F1.8, 1/200 S, elde çekim, flaşsız
RX100 2, ISO 1250, F1.8, 1/30 s, elde çekim, flaşsız
RX100 2, ISO 250, 1/30s, F1.8, EV -1, elde çekim
RX100 2, ISO 1000, F3.5, 1/30, elde çekim
RX100 2, ISO 3200, 1/20 s. F4.9, elde çekim, crop
Sony rx 100 m2 Yaratıcı Tarz ve White Balance
RX100, Alpha modellerindeki yaratıcı tarz menüsünü aynen muhafaza ediyor: Standart, Canlı, Manzara, Portre, Gün batımı, Siyah-beyaz seçenekleri aynen mevcut. Her seçenek için Kontrast/Renk doygunluğu/Keskinlik ayarları da -3 +3 aralığında ayrı ayrı ayarlanabiliyor, bu konuda da Alpha’lar hiçbir farkı yok.
WB seçenekleri ise A35’ten fazla, A35’teki tüm WB seçeneklerine ilaveten bir de florasan ışığı seçeneği var. A35’te her WB ayrı ayrı 0-3 şiddetinde ayarlanabiliyorken, RX100 2’de her WB ayrı ayrı 15×15’lik renk skalasından ince ayar şeklinde ayarlanabiliyor.
Her ne kadar renkler ve zevkler tartışılmaz ve WB de renklerin bizzatihi kendisi ise de, RX100 2’ye benim getirebileceğim belki de tek eleştiri WB’siyle ilgili. Önce şunu belirteyim, Auto WB’si gayet başarılı, yani “doğal” fotoğraf üretmekten hoşlanıyorsanız, RX100 gayet iyi sonuçlar veriyor, hatta Auto WB konusunda bence A35’ten de iyi. Üstelik Auto’su manuel WB ayarlarından da başarılı denebilir. Mesela hava bulutluysa bile, Auto WB’de çektiğinizde, bulutlu WB’yle çektiğinize göre daha güzel bir fotoğraf alıyorsunuz çoğu zaman. Yani aslında WB’yi Auto’ya getirip, bu ayarı tamamen unutabilir ve bir daha da dokunmayabilirsiniz.
Ancak benim gibi renklerle oynamaktan, onları göründüğünden farklı tonlarda çekmekten ve fotoğrafa istediğiniz atmosferi WB ile vermekten hoşlanıyorsanız, RX100’den A35’ten aldığım performansı alamadığımı belirtmeliyim. Örneğin A35’te WB’yi daylight yaptığınızda, gökyüzüne verdiği mavinin tonu bence olağanüstü güzel ve RX100 2’te yaratıcı tarz ve WB ayarlarıyla ne kadar oynarsam oynayayım -henüz- bu mavi tonunu yakalamayı başaramadım. A35 WB konusunda bende daha sürrealist ve etkileyici bir izlenim bırakırken, RX100’ün WB’si bana bir parça fazla gerçekçi ve hatta metalik bir tat verdi. Ama dediğim gibi bu neticede benim kişisel zevkim ve renk beğenimle ilgili bir konu olduğundan, RX100’den istediğim renkleri alamıyor olmam da sadece benim problemim, makineye kabahat bulmuyorum. Ayrıca WB ince ayarları çok fazla olduğundan zaman içinde bu ayarları isteğim kıvama getirme ihtimalim veya uzun yıllar A35 kullanmanın getirdiği renk alışkanlıklarından zamanla sıyrılmam da olasılık dahilinde, hatta kuvvetle muhtemel.
Örnek fotoğraf: (Her iki makinede de yaratıcı poz manzara, WB günışığı, kontrast 0, doygunluk 0 ayarında çekilmiştir, sol fotoğraf RX100 2, sağ fotoğraf A35)
Sony rx 100 m2 Dinamik Aralık (Dynamic Range)
RX100 2’nin Dinamik aralığı ile ilgili herhangi bir sorun yaşamadım, bu konuda gayet başarılı.
Snapsort.com iki makinenin karşılaştırmasında dinamik aralıkta A35’in, RX100 2’den ⅓ stop daha başarılı olduğunu iddia ediyor. (A35 12.7 EV, RX100 2 12.4 EV). Bu testi ne kadar sağlıklı yaptılar bilemiyorum, ben de kendi görüşümde henüz çok iddialı değilim ama benim ilk izlenimim RX100 2’in arka aydınlatmalı CMOS sayesinde ışığın tonal algılamasında A35’ten daha başarılı olduğu yönünde. Arka aydınlatmalı CMOS sensörler, klasik sensörlere göre özellikle karanlık noktalardaki detayları çok daha güzel yakalıyor. Bu konuda bence efsane halen Nikon P330 serisi ama RX100’ü de diğer makinelere kıyasla bu konuda başarılı buldum. Bu konuda kesin bir fikir oluşturmadan önce daha çok test yapmam gerek, ancak bir ön fikir vermesi açısından aşağıdaki fotoğrafı ekliyorum:
Sony rx 100 m2 AF
Makinede SLR/SLT’delerdeki ayna olmadığından, diğer tüm aynasızlar ve kompaktlar gibi RX100 de kontrast tabanlı AF kullanıyor. Bildiğiniz gibi kontrast tabanlı AF, phase tabanlı AF’ye göre daha yavaşdır ve özellikle kontrastın olmadığı noktalarda da focus problemi yaşama ihtimali yüksektir. Nitekim aynı sistemi kullanan diğer makinem Nikon P300’deki belki de en büyük sorunun bu olduğunu söyleyebilirim. Ancak RX100 2’yi AF konusunda oldukça başarılı buldum, kontrastın ve ışığın azaldığı yerlerde bile focusu başarılı. Elbette karanlıkta siyah bir objeye odaklamaya çalışırsanız RX100 de başarısız olabiliyor ama bu durum istisna ve AF sorunu yaşadığım çok az zaman oldu. (Özellikle P300’e kıyasla).
Ayrıca manuel focus ve odak büyütme özelliği de mevcut, dolayısıyla otomatik focus da sorun yaşadığınızda, manuel focusa geçip elle odağı ayarlamanız mümkün. Menüden odak büyütmeyi seçtiğinizde, manuel focusa geçip focus halkasını çevirmeye başladığınızda görüntü otomatik 7.5 kat büyüyor (isterseniz 15 kat da büyütebiliyorsunuz), böylece ince ayrıntılara bakıp elle başarılı şekilde focuslayabiliyorsunuz. Ben bu özelliği kullandığım için focus peaking’i kullanmıyorum ama siz onun meraklısıysanız focus peaking de var.
AF hızı da oldukça iyi, en azından ben bir sorun yaşamadım.
Focus noktanızı lokal (hareketli) yaptığınızda cursor’u tüm ekranda dolaştırıp en köşedeki bir objeden bile focus alabiliyorsunuz. Bu özelliğini de bayağı sevdim, A35’te 16 civarında focus noktası var ama hepsi merkeze toplandığı için köşelerden focus almak imkansızdı.
Sony rx 100 m2 MAKRO:
RX100 2, objeye 4-5 cm mesafeye kadar girebiliyor, dolasıyla 1:1’e çok yakın makro çekebiliyor. F1.8’de bile çok keskin olduğu için makroları da son derece keskin ve başarılı.
Ancak SLT/SLR kullanıcıları için RX100’ün makrosu çok ayrı bir dünya, onu kendi kategorisinde değerlendirmek gerek. Büyük makinelerde makro lensler genelde dar açılıdır, en geniş makro lens 30mm veya 50mm civarındadır, çoğu için ise standart 90mm veya 120 mm’dir. Açı daraldığı için bu lenslerle de alan derinliği de daralır, o yüzden SLR/SLT makinelerdeki makro çekimler hemen her zaman çok küçük bir netlik alanı içinde çok dar bir açıyla yapılır.
Oysa RX100 sadece en geniş açısında (18 mm) makro olarak kullanılabiliyor. O nedenle onun makro çekimleri hep hiç alışık olmadığımız 18mm’nin geniş açıyla oluyor. Açı genişlediği için alan derinliği de otomatik artıyor ve arka plan da F1.8’e bile düşseniz halen makro lensler F9’da bile görmediğimiz kadar geniş oluyor. O yüzden keskinlik ve fotoğraf kalitesi olarak RX100 2’nin makro çekimlerine diyecek birşey yok ama alışık olduğunuz makroları beklemeyin, 18mm F1.8 bir makro lensiniz olsa nasıl makro çekerseniz, RX100’den de o tarz sonuçlar bekleyin.
Rx100 2, ISO 160, F2.5, 1/320, WB: Günışığı, Yaratıcı Poz: Canlı (Vivid), elde çekim
RX100 2, ISO 160, F6.3, 1/60, EV: +⅔, WB: Günışığı, Yaratıcı Poz: Canlı (Vivid), elde çekim
%100 Crop:
RX100 2, ISO 160, 1/2000, F3.2, WB: Günışığı, Yaratıcı Poz: Canlı (Vivid), elde çekim
%100 Crop
Sony rx 100 m2 DİĞER BAZI ÖZELLİKLERİ:
– 20 Mp fotoğraf çekiyor
– 3 inch 1200K LCD ekranı var (dahili vizör yok),
– 1080p60 video çekimi yapıyor.
– Dijital ufuk çizgisi ayarı mevcut
– Flaşı açan bir düğmesi yok, manuel flaş kullanacaksanız, menüye girip flaş açma komutu vermek gerekiyor.
– Fn tuşu alpha’larda alışık olduğumuz sağ/sol sütunlu ayar menüsünü açmıyor. Onun yerine 7 ayar atanabilen altta tek satır halinde beliren özel bir menü açıyor. Bu menüde kullanılacak 7 ayarın ne olacağını ise siz belirliyorsunuz. Bu açıdan programlanabilmesi iyi ama bence alpha’lardaki FN tuşu hala daha kullanışlı.
– Toplam 12 tuş ve 3 çevrilebilen halkası var. Bu halkalardan biri (lensin üzerindeki) ve tuşlardan 5 tanesi programlanabiliyor. Böylece FN tuşu ile atanabilen 7 kısa yolla birlikte toplam 12 sık kullanılan özelliğe hızlı erişiminizi sağlayabiliyorsunuz. Bu çoğu durum için yeterli ama buraya atamadığınız geri kalan her ayar için de menüye girmeniz gerekmesi biraz can sıkıcı.
– 3 tane kaydedilebilir hafıza ayarı var. Makinenin tüm ayarlarını yaptıktan sonra bunu bu 3 hafızadan birine kaydediyorsunuz, daha sonra ayar tekerleği ile bu hafızayı hızlı bir şekilde geri çağırmanız mümkün oluyor.
– Panorama çekimi mevcut.
– Pil ömrü 350 çekim civarında deniyor.
– GPS’i yok.
– Flaş kızağı var ve buraya harici flaş veya vizör takmak mümkün (ancak vizörün fiyatı uçuk: 450 dolar)
– Perde hızı BULB’ı destekliyor.
– Ekran dokunmaktik değil.
– NFC özelliğine sahip bir cihazınız varsa (örneğin cep telefonu/tablet vs.) bu cihazı RX100 2’nin uzaktan kumandası olarak kullanabiliyorsunuz. Ve ayrıca NFC özelliği ile dokunarak fotoğraf transferi yapabiliyorsunuz.
– HDMI çıkışı var.
– Data ve şarj için Micro USB girişi kullanıyor. Doğrudan bilgisayara (veya herhangi bir micro USB adaptörüne) takıp şarj edebiliyorsunuz, alpha’larda olduğu gibi pili çıkartıp şarj etmeye gerek yok.
– 3.6 optik zoom’a ilave olarak “Cystal Image Zoom” adını verdikleri özel bir ek zoom imkanı var. Bu dijital zoom’dan farklı, çünkü buna ilaveten bir de dijital zoom var. Ancak kullanım kılavuzunda vs. bu cystal image zoom nedir, nasıl çalışır hiç doğru dürüst birşey anlatılmamış. Örnek fotoğraflar da kaliteyi beğenmedim, o yüzden pek bizlere göre birşey değil ama amatörler sevebilir.
– Makineye getirebileceğim en büyük eleştirilerden biri açılış/kapanış hızı. Birkez açıldıktan sonra tepki hızları ve AF hızı gayet iyi. Ama açılış benim standartlarıma göre uzun sürüyor, kapanış ondan da uzun sürüyor.
– JPG’e ilave olarak Raw ve RAW+JPG çekim yapabiliyor.
– Alpha’lardan alışık olduğumuz DRO/HDR menüsü ve özellikleri aynen mevcut
– Steady shot mevcut.
-İstenirse fotoğraflara otomatik tarih atıyor. Pek bize göre bir özellik olmasa da, bir kompakt ve gezi fotoğrafçılığı için güzel bir özellik bence.
– MENÜ düğmesi ve menü ayarları alpha’ların aynısı (FN tuşu da aynı olsaymış daha iyi olacakmış!)
Nikon P300 – Sony RX100 m 2 Kıyaslaması
Bu konuda fazla söyleyecek birşey yok. Rx100 2 hemen her konuda P300’den üstün ve çok daha kaliteli fotoğraf üretiyor. P300 aslında eski bir model, onun güncel modeli Nikon P330 ve bu yeni modelde sensör P300’e göre birkaç milimetre daha büyük ama fotoğraf kalitesi olarak o da RX100 2’ye rakip olacak konumda değil.
P300-P330’un tek üstün yönü fiyatı ve elde çekimde ⅙-⅛ e kadar düşük perde hızlarında çekim yapabilme imkanı. Dolayısıyla RX100 2’nin ISO400’e tırmanmak durumunda kaldığı ışık şartlarında P300/P330 halen en düşük ISO’da çekim yapabiliyor ama avantajı da burada bitiyor. Rx100 2 ISO 400’de de çok temiz fotoğraf verdiği için açıkçası ISO yükseltse bile onun fotoğrafı halen daha başarılı.
İtiraf etmek gerekirse ben Rx100 2 alırken onu bir süre test edip sonra satmayı düşünüyordum. Kompaktta benim favorim P300’dü ve gözüm de onun yeni modeli olan P330’ydı. Rx100 2’yi ileride satıp P330’a geçmek niyetiyle aldım ama RX100 2’yi kullandıktan sonra fikrim tamamen değişti, artık RX100 2 satılık değil, P330 almaya da niyetim yok!
Ama RX100 2’yi fiyat yönünden çok yüksek bulup, kapalı mekan/loş ışıkta flaşsız ve düşük ISO’da elde çekim yapacak bir makine arıyorsanız, halen P300-P310-P330 serisini kesinlikle öneririm. Hatta henüz test etme imkanım olmadıysa da eğer önceliğiniz loş ışık çekimleriyse RX100 1 yerine de bu seriyi tercih etmeniz bence daha iyi olabilir, çünkü RX100 1 backlight CMOS sensöre sahip değil.
Sony RX100 m2- Sony Alpha 35 Kıyaslaması
Bu testi yapmadan önce A35’in RX100 2’yi fotoğraf kalitesi anlamında ezip geçeceği konusunda kesin emin olduğumu itiraf etmeliyim. Neticede A35’in sensörü az buz değil, tam 3 kat büyük ve RX100 2’de gömlek cebine sığacak ufacık bir kompakt. Ancak her iki makineyle de her türlü ışık altında yüzlerce fotoğraf çektikten sonra artık RX100 2’nin A 35’le sıkı şekilde yarıştığını, hatta bazı durumlarda daha kaliteli fotoğraf ürettiğine karar verdim ve bu cümleyi yazarken bile halen bu sonuca da inanamıyorum!
RX100 2 elbetteki her şart altında A35’in alternatifi değil, çünkü en başta sınıfları farklı. Cebinizde RX100 2 bile olsa bir değişik lensler takıp farklı fotoğraf koşullarına uydurabildiğiniz bir SLR/SLT çoğumuz için halen bir ihtiyaç, o yüzden RX100’ün A35’in yerine geçmesi en azından benim açımdan mümkün değil.
Ama 17-50 aralığında çekim yaparken ve üstelik elimde de kit lens değil, 17-50 2.8 tamron gibi ünlü bir lens varken, RX100 2’nin A35’le aynı kalitede hatta bazen daha iyi fotoğraf üretmesi itiraf etmeliyim ki, beni bu aralıkta artık RX100 2 kullanmaya yönlendiriyor. A35 halen çok sevdiğim WB tonları ve genişleyebilme imkanları (lens değiştirme, polarize/nd filitre takma vs.) ile benim için vazgeçilmez ama Rx100 2’de artık bazı durumlarda ona ciddi bir alternatif.
Bu sonuca rağmen alpha mı, RX100 2 mi alayım derseniz, fotoğrafla ciddi ilgiliniyorsanız alpha alın derim, alpha’yı farklı lenslerle genişletebilir, değişik fotoğraf teknikleri/aksesuarları vs. uygulayabilirsiniz. Ama amatör bir fotoğrafçıysanız ve kit lensli bir SLR/SLT alıp, sonra da başka lens almayacağım, 2-3 sene kit lense fotoğraf çekeceğim diyorsanız bence alpha’ları aklınıza bile getirmeyin, hiç düşünmeden gidip RX100 2 alın, bir daha da gömleğinizin cebinden çıkarmayın.
RX100 2 alpha türk diliyle “kaşıntı ilacı” da olabilecek bir makine, çünkü onu birkez aldığınızda bir daha “o lensi de alayım, şu lensi de deneyeyim” diye sürekli para harcamaktan kurtuluyorsunuz. Nitekim sırf bu sebeple bir arkadaşım geçen sene Nikon D90 setini satıp, RX100’e (1) geçti ve halinden gayet memnun.
Son Söz:
Son söz RX100 2 süper! Dünyanın en iyi kompaktı sloganı gerçekten boş değil, dünyada bu boyutta olup bu kalitede fotoğraf üreten başka fotoğraf makinesi olduğunu ben de sanmıyorum.
Boyutu gözardı edersek de RX100 2 halen “iyi makine” ve SLR/SLT’lerle zaman zaman kapışan, fotoğraf kalitesi/keskinlik/yüksek ISO performası gibi konularda bazen geçilen ama ezilmeyen, bazense teorik olarak mümkün gözükmese bile onları zaman zaman geçen bir makine. Ama boyutu gözardı ettiğimizde RX100 2 aynı zamanda da pahalı bir makine. Bu özelliklerde ve bu boyutta makine için fiyatını anlayabiliyorum ama “benim için makinenin bu kadar küçük olması bir önemi yok” diyen arkadaşlar daha hesaplı ve genişleyebilir alternatifler bulabilir, onlara RX100 tavsiye etmem.
Sony rx 100 m2 Avantaj ve Dezavantajları tekrar özetlemek gerekirse:
-RX100 gömlek cebinize sığan ama boyuna göre APS-C sensöre yakın fotoğraf kalitesi üreten bir makine.
– Fotoğraf kalitesi, keskinliği, yüksek ISO performansı iyi (boyuna göre ise olağanüstü)
– F1.8 ve bu diyaframda da son derece keskin.
– Lens değiştirme ve aksesuar takma hariç Alpha’ların yapabildiği hemen herşeyi yapabiliyor..
Dezavantajlar:
– Açılış/kapanış hızı biraz yavaş
– Diğer kompaktlara göre biraz ağır (gr olarak)
– WB/renk tonlaması alpha ayarında değil (kötü mü iyi mi zevk meselesi ama farklı olduğu kesin)
– Fiyatı yüksek
– Diyafram F11’in üstüne çıkmıyor, F8 ve üstünde keskinlik kaybı var.
– Yazılımsal ND filitresi yok.
– GPS yok
– Portre çekimi için uygun değil.
Sony RX100 2’yi Kimlere Öneririm:
– SLR/SLT’nin yanına ikinci makine olarak o ayarlarda, cepte taşınır ve üstün bir kompakt arayanlara
– İç mekan/loş ışıkta flaşsız elde çekim günlük fotoğraf (doğumgünü, toplantı, seminer vs.) çekmek isteyenlere (SLR/SLT’nin yerine).
– Kit lensli başlangıç seviyesinde SLR/SLT alıp, başkaca lens yatırımı yapmayı düşünmeyenlere.
– Fotoğraf makinesini turistik gezilerde kullandığından, rahat taşınabilir ama çok kaliteli kompakt arayanlara
– Kompakt makinelerin en iyisini isteyenlere.
Sony RX100 2’yi Kimlere Önermem:
– FF kullanıcılarına
– Tek makine sahibi olmak isteyen ve makinesinde ileride de genişleme imkanı arayanlara
– Üst düzey APS-C makineleri üst düzey ve pahalı lenslerle kullanıp, gözü bu kaliteye alışanlara.
– Çok portre çekeceklere
– Fotoğraf çekerken Flaş/ND filitre/ultra geniş açı/tele vs. kullanmak isteyenlere
– Kompakt makineye SLR/SLT bütçesi ayırmak istemeyenlere
Sony rx 100 m2 Örnek Fotoğrafları:
Rx100 2, ISO 160, 1/50, F1.8
RX100 2, ISO 160, 1/40, F5.6
RX100 ISO 160, 1/40s, F8
RX100 ISO 160, 1/40s, F8
İnceleme: Sinan
Sony rx 100 m2 incelemesini gerçekleştiren Sony ALFA KULÜP üyemiz Sinan Beye çok teşekkür ederiz. Çokdetaylı bir Sony rx 100 m2 oldu gerçekten.